16.02.2025, 11:18

Ayasofya

Efendim ben mimar veya sanat tarihçisi değilim. Teoloji de benim işim değil. Dünyanın en saçma öğrenimini görüp işletme okudum. Sonra da “neden bu öğrenimi gördüm” diye sordum kendi kendime. İktisat okusa idim bir anlamı vardı. Ya da psikoloji veya antropoloji her ne ise. Bir bilim öğrencisi olmayı isterdim. Meslek öğrencisi oldum. Üstelik üretim faktörlerini (ve tabi bu arada işgücünü) alabildiğine sömürüp adına “kar maksimizasyonu” denilen işin inceliklerini öğreten bir meslek. Dolayısı ile mutsuz oldum yıllar boyu. Tarihe ve kent kültürüne yönelmemin nedeni budur. Gerçi tarihin de bir bilim olup olmadığı tartışma konusudur ama hiç değilse geçmişte yaşanmış olaylardan ders çıkarmaya günümüz toplumlarına yararlı olacak düşünceler üretmeye yönelik bir öğretidir.

Bu girişin nedenine gelince:

Efendim hiç kimse benden Ayasofya ile ilgili teknik açıklama beklemesin. Benim bildiklerim ve paylaşacaklarım Ayasofya duvarlarının kalınlığı veya kubbe ile ilgili taşıyıcı sistemlerin özelliği değil. Ben Ayasofya'nın insanlık için taşıdığı öneme ilişkin düşüncelerimi paylaşacağım bu yazıda.

Öncelikle adından başlayalım dilerseniz. Hagia Sofia yani kutsal bilgelik. Ya da ilahi bilgelik. Ortodoks inancına göre Tanrı’nın üç niteliğinden biridir bu. Yani bir aziz veya azizeye değil Tanrı’nın kendisine atanmış bir mabet bu yazıda sözü edilen.

Daha inşa aşamasında bir farklılık yaratmayı düşünmüş olmalı tasarımcılar. Bu nedenle inşaatta kullanılacak elemanları üretmeyi değil de dünyanın değişik bölgelerinde mevcut mabetlerden gelen elemanları kullanmayı tercih ettiler. Bu yöntemin Ayasofya’nın inşa süresinin çok kısa olmasını sağlayan etkenlerden biri olduğunu kabul eder mimarlar ve sanat tarihçileri. Doğru olabilir ancak bana göre daha önemlisi bu yöntemin simgesel anlamıdır. Dünyanın dört bucağındaki mabetlerden getirilen elemanlar ile adeta Tanrı’nın birliğine atıf yapmak istenmiştir bu uygulama ile. Kilisede Efes’teki Artemis Tapınağı’ndan, Mısır’daki Güneş Tapınağı’ndan (Heliopolis), Lübnan’daki Baalbek Tapınağı’ndan ve daha birçok tapınaktan getirtilen sütunlar yer almakta. Kaplama ve sütunlarda kullanılan renkli taşlardan kırmızı porfir Mısır, yeşil porfir Yunanistan, beyaz mermer Marmara Adası, sarı taş Suriye ve kara taş İstanbul kökenlidir. Ayrıca Anadolu’nun çeşitli yörelerinden gelen taşlar da girdiler yapının bileşenleri arasına.

Bin yıla yakın bir süre boyunca Ortodoks dininin merkezi İstanbul, Patrikhanenin merkez kilisesi ise Ayasofya idi. Bir yandan da imparatorların taç giyme törenlerinin tanığı.

Tanıklıkları bununla da bitmedi. 1054 yılında Patrik I. Mihail Kirularios'un Papa IX. Leo tarafından aforoz edilmesine de karşılığında Patrik tarafından Papa’nın aforoz edilmesine de tanıktır bu yapı. Bahse konu olay Batı ve Doğu kiliselerinin ayrışmasının başlangıcıdır ve bu nedenle dünya tarihinde önemli bir yeri vardır.

Doğal afetler sonucu yıpranmasının büyük önemi yok. Ama Latin İstilası esnasında gerçekten yıprandı burası maddi ve manevi olarak.

Kiliseden, aralarında İsa'nın mezar taşından bir parça, İsa'nın sarıldığı bez olan Torino Kefeni Meryem'in sütü ve azizlerin kemikleri gibi birçok kutsal emanet ile altın ve gümüşten yapılma değerli eşyalar çalındı, kapılardaki altınlar bile sökülerek batı kiliselerine götürüldü.

2.Mehmed İstanbul’a girdiğinde adeta bir harabe idi burası. Kendi haline bırakılsa çok sürmez yıkılırdı. Padişahın burayı camiye çevirmesi bir saygısızlık değil saygının ürünüdür bu açıdan bakıldığında. Aynı Tanrı’ya biraz farklı biçimde inanan insanlara duyduğu saygının ürünüdür mabedi restore ettirip camiye çevirmesi. Öylesine bir saygı ki mabette bulunan mozaiklerin hiçbirine dokunmadı onları sadece ince bir sıva ile kapattırdı. Belki de bu sayede mozaikler orijinal halleri ile günümüze kadar gelebildi.

İzleyenleri kendine hayran bırakan muhteşem kubbenin bugüne kadar gelebilmesi ise Sinan’ın eklediği istinat duvarları sayesinde mümkün oldu.

Sinan belki aşamadı o kubbeyi. Daha yükseğini yapamadı ve belki de bunu gerçekleştirememiş olmanın hüznü ile tamamladı ömrünü.

Ama binaya yaptığı katkı ile bu dünya mirasının günümüze kadar gelmesini sağladı. Onun yaptığı katkı da, ona bu katkıyı yaptıran politika da Ayasofya’ya duyulan saygının ve devralınmış olan mirasa verilen değerin göstergesidir bana kalırsa.

Günümüzde ise bu yapı yine tahribata uğramakta her gün.

Bu tahribat Latin işgalinde yapılmış olanları aratmayacak bir vahşet söz konusu günümüzde de.

Önce imparatorluk kapısı tahrip edildi. Kapıdan parçalar koparıp yanlarına alıp götürdüler.

Ardından tarihi su haznesinin kapağı kırıldı ve içine ayakkabılar konuldu.

Daha sonra ise duvar sıvaları kazınıp torbalara konularak götürüldü bazı ziyaretçiler (!) tarafından.

İl kültür müdürlüğünün savunması ise adeta insan aklı ile alay eder nitelikte

“Bazı küçük tahribatlar oluyor, takdir edersiniz çok kalabalık, su haznesinin kapağı da zaten orijinal değildi”

Dünya mirası olarak kabul edilen yapıyı korumakla değil de tahribatı yapanları savunmakla görevli bir makam sanki bu kültür müdürlüğü...

Yazıklar olsun.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 95
2. Fenerbahçe 36 84
3. Samsunspor 36 64
4. Beşiktaş 36 62
5. Başakşehir 36 54
6. Eyüpspor 36 53
7. Trabzonspor 36 51
8. Göztepe 36 50
9. Rizespor 36 49
10. Kasımpaşa 36 47
11. Konyaspor 36 46
12. Alanyaspor 36 45
13. Kayserispor 36 45
14. Gaziantep FK 36 45
15. Antalyaspor 36 44
16. Bodrum FK 36 37
17. Sivasspor 36 35
18. Hatayspor 36 26
19. A.Demirspor 36 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 38 72
2. Gençlerbirliği 38 68
3. Karagümrük 38 66
4. İstanbulspor 38 64
5. Bandırmaspor 38 64
6. Erzurumspor 38 64
7. Boluspor 38 61
8. Iğdır FK 38 58
9. Amed Sportif 38 57
10. Ahlatçı Çorum FK 38 54
11. Ümraniye 38 53
12. Esenler Erokspor 38 52
13. Sakaryaspor 38 51
14. Keçiörengücü 38 51
15. Manisa FK 38 48
16. Pendikspor 38 48
17. Ankaragücü 38 48
18. Şanlıurfaspor 38 40
19. Adanaspor 38 30
20. Yeni Malatyaspor 38 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 38 84
2. Arsenal 38 74
3. M.City 38 71
4. Chelsea 38 69
5. Newcastle 38 66
6. Aston Villa 38 66
7. N. Forest 38 65
8. Brighton 38 61
9. Bournemouth 38 56
10. Brentford 38 56
11. Fulham 38 54
12. C.Palace 38 53
13. Everton 38 48
14. West Ham United 38 43
15. M. United 38 42
16. Wolves 38 42
17. Tottenham 38 38
18. Leicester City 38 25
19. Ipswich Town 38 22
20. Southampton 38 12
Takımlar O P
1. Barcelona 38 88
2. Real Madrid 38 84
3. Atletico Madrid 38 76
4. Athletic Bilbao 38 70
5. Villarreal 38 70
6. Real Betis 38 60
7. Celta Vigo 38 55
8. Rayo Vallecano 38 52
9. Osasuna 38 52
10. Mallorca 38 48
11. Real Sociedad 38 46
12. Valencia 38 46
13. Getafe 38 42
14. Espanyol 38 42
15. Alaves 38 42
16. Girona 38 41
17. Sevilla 38 41
18. Leganes 38 40
19. Las Palmas 38 32
20. Real Valladolid 38 16