27.08.2023, 10:58

Dünyayı doğru açıklamak ve yorumlamak için doğru bir siyasi çizgiye sahip olmak Marksizm’in evrensel ilkelerinin güncellenmesi ile mümkündür

Dünyayı doğru açıklamak ve yorumlamak için doğru bir siyasi çizgiye sahip olmak Marksizm’in evrensel ilkelerinin güncellenmesi ile mümkündür. Dolayısıyla bu doğrultuda bütünsel okumalar, araştırma-incelemeler sonucu indirgemecilik, vulgarizm, mutlaklar, tabular, ikonlar ve ezberlerden azade olmak bir ilke haline geliyor. Daha sonraları ise diyalektik süreçle yeni okumalar sonucu bilim felsefecisi olan Karl Popper ile karşılaşmamız oldu. Popper’ın bilim felsefesinin temelini yanlışlanabilirlik oluşturuyordu. Bunun somuttaki ifadesi ise her kuramın yanlışlamaya tabi tutmaya dayanmasıdır.

Yine Popper’a göre, ancak deneyim, gözlem, içgüdü ve sezgileriyle güdülenen bir araştırmacı, önyargılardan ve dogmalardan arınmış olarak evreni sorgulayabilecektir. Devamla Popper’e göre araştırmalarda izlenmesi gereken yol tümdengelimseldir. Yani genelden özelin çıkarsanmasıdır. Ancak bu yolla yanlışlama, sınanabilirlik, olasılık önemli hale gelir. Ayrıca fizik ötesi ve ruhbilimde önemlidir. Sonuçta Popper’in önermesi gerçeğe yaklaşmak olasıdır ama buna karşın kesin bilgiye ulaşamayız.

Dolayısıyla Popper’ın bilim felsefesinin temelini oluşturan yanlışlama tezi veya önermesinden başlayarak sınanabilirlik, olasılık, deneyim, gözlem, içgüdü ve sezgilerin önemini görüp dikkate alarak bu tez veya önermelerin Marksizm’e diyalektik saiklerle nasıl uyarlanabilir diye üzerinde durduk ve ilerlemeye çalıştık. Bu noktada Poper ile Marksizm arasında temel fark, Poper bilimdeki tez ve önermelerini topluma uyarlayarak, sistem olarak kapitalizmi, ideolojik olarak da liberalizmi savunmuştur. Marksizm ise bilimdeki tez ve önermelerin toplumlara bir aynı uygulanamayacağı tezi ve önermelerle sistemsel, ideolojik ve felsefi olarak komünizmi ve diyalektik ve tarihsel materyalizmi savunmuştur.

Bu noktada Poper’in tez ve önermelerini bizler Devrimci Marksizm’in referansıyla şöyle uyarlamaya çalıştık. Bir tez, ilke ve teorinin özellikle düşünce bazında doğru olması ve uzun sürede doğru olarak kalması mümkündür. Bu nokta da yanlış olan, şayet - o doğru- süreç içinde yanlışlanırsa, tutucu, muhafazakar, arkaik, indirgemeci, vulgar, mutlaklarla bu yanlışlamanın reddi ve düzeltmeden kaçınmaktır. Örneğin Marksizm çerçevesinde komünizmin temel ilke ve önermeleri ve kapitalist devletin temel ilkeleri özellikle 1800'lerden bugüne doğruluğunu korumaktadır. Bunlara zenginleştirme çerçevesinde değişme, dönüşme, yenilenme ve gelişime eklenmesi diyalektiğin gereğidir.

Dolayısıyla Marksizm’in evrensel ilkeleri ile birlikte güncellenmesi doğrultusunda yaptığımız okumalar ve araştırma- inceleme sonucunda indirgemecilik, vulgarizm, mutlaklar, tabular, ikonlar ve ezberlerden diyalektik saiklerlerle azade olmak ve Popper’ın özellikle yanlışlama önermesini ve diğer tez ve ilkelerini dikkate alarak Marksizm’e uyarladığımız çerçevede örneğin somutta Kurtuluş Değerlendirmesi yaptığımız da şu öngörü ve tespitlere ulaştık. Sınıftan Kaçış ve Sınıfa Dönüş, Örgüt- Örgütlenmeden Kaçış Örgüt- Örgütlenmeye Dönüş, Teori ve Politikadan Kaçış Teori ve Politikaya Dönüş, Devrimden Kaçış Devrime Dönüş, Komünizmden Kaçış Komünizme Dönüş, Kültürden Kaçış Kültüre Dönüş, Kadından Kaçış Kadına Dönüş gibi.

Oysa şu önermeler -doğru olan yanlış da olabilir- ve tez- antitez ve tez-hipotez-sentez gibi fizik ve matematik formüllerinin toplumsal ve siyasi çözüm için kullanılmasının yanlışlığı bir yana daha önemli olarak riskli olmasıdır. Bu önermeler savunulduğunda niyetlerden ve istemlerden bağımsız olarak belli doğrulardan kopuş veya hemen kopuş olması sürpriz olmayacaktır. Özellikle belli bir deney tecrübe eksikliği , yetersizliği ve Marksizm çerçevesinde teorik yetersizlik gençlerde nesnel olarak yoğun olduğu için doğrulardan kopuş daha hızlı olabilecektir.

Örneğin bu savunu ( özellikle yanlışlama olarak ) yine niyet ve istemlerden bağımsız olarak büyük bir dünya olarak görülen sosyalizm- komünizmin yıkımı sonucu komünizmden kopuş ve yine örgütlerde sekterlik, tekkecilik ve ikamecilik olarak yaşanan yıkım sonucu örgütlerden kopuşa yol açma potansiyelini taşımaktadır. Yine bu önerme ve ilkelerin savunulması felsefi olarak aşırı iyimserlik çerçevesinde yaklaşımı getirdiği için insan ilişkilerinde zorunlu ve nesnel olarak seçmecilikte ortadan kalkar. Yani komünizmin inşası için “yeni insan” oluşumu görülmez veya dikkate alınmaz. Örgütlerde de sosyalizm- komünizm için uygun olmayan ve ona zarar veren insanların varlığı görülmez veya dikkate alınmaz.

Yazıyı sonlandırırken genel çerçevede birlik konusuna ( özellikle sosyalistlerin birliğine ) değinmek istiyoruz. Bizler de Devrimci Marksizm referansıyla gerek daha akut olan faşizme karşı birlik ve gerekse sosyalistlerin birliğine dönük ( Faşizme karşı birliklerin kalıcı ve sürekliliği için sosyalistlerin birliklerin önemini dikkate alarak ) bir dizi yazıda görüşlerimizi gündeme getirdik. Sosyalistlerin yoğun emekle oluşturdukları ve doğru gördükleri ilkelerden, programlardan vazgeçmelerinin gerekmediği ve ortak noktaların rahatça bulunabileceği gerçeğidir. Yanlış olan bu ilkeler ve programların yanlışlanması noktasında bile tutucu ve Ortodoks bir anlayışla savunulması ve bazı gerekçe veya mantıklı gerekçelerle bu anlayışın tahkim edilmesidir. Bu noktada yine bu ilkeler ve programın yanlışmasına rağmen tutucu ve Ortodoksca savunulması ( Görüşleri doğru ve yanlış olmasından bağımsız olarak ) buna karar veren insanların sekter, tekkeci ve ikameci anlayıştan kaynaklı komünist olmamalarıdır.

Ayrıca bizler sosyalistlerin birliğini ( Niyetler ve temennilerden bağımsız olarak ) nesnel gerçeklikten kaynaklı zorunlu görüyoruz. 85 milyona yakın nüfusun yüzde doksan üzerinin işçi ve emekçilerinden oluştuğu bilinmektedir. Ayrıca toplumsal ve sınıfsal ağ çok karmaşık olup yekpare değil adeta bir mozaiktir. Kır, kent, esnaf, kombi vb. çelişkiler ve yoğunluk, etnik ve mezhepsel çelişkiler ve yoğunluk , din ve milliyetçiliğin başat olması noktasında gerçekçi olduğumuz da sosyalistlerin tek tek veya küçük birliklerinin çözüm olamayacağı ve istenilen düzeyde çözüm üretemeyeceği açıktır. Dolayısıyla ancak merkezi ve ülke çapında RİSİDİP gibi sosyalistlerin birliği çözüm olacaktır. Elbette bu birlik sağlanamıyor veya uzun vadede sağlanır görüldüğü noktada beklemek sosyalistler- komünistlerin tavrı olamaz. Güçleri ve olanakları çerçevesinde örgütlenme ve siyasi faaliyete devam etmek komünist tavır olacaktır.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Trabzonspor 16 35
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 15 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sivasspor 17 21
13. Van Spor FK 17 21
14. İstanbulspor 17 21
15. Manisa FK 17 19
16. Sakaryaspor 16 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 16 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 16 36
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 15 18
13. Rayo Vallecano 15 17
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9