03.11.2024, 12:23

Güllü Agop ve Torunu

Bu hafta yayınlanmak üzere farklı bir yazı kaleme almıştım. Ancak Esenyurt belediye başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ‘in hukuksuz bir biçimde tutuklanması ve bu süreçte en doğal insani haklarının gasp edilmesi bana yakın geçmişte gerçekleşen bir olayı hatırlattı bunun üzerine hazırlamış olduğum yazıyı ileri bir tarihte gazeteye gönderme kararını verip aşağıdaki yazıyı kaleme aldım

Anadolu coğrafyasında sahne sanatlarının gelişmesinde Ermeni sanat emekçilerinin inkâr edilemez bir katkısı vardır. Bunların bir kısmının adları benim kuşağıma mensup olanların belleğinde yer etmiş bir kısmı ise unutulup gitmişlerdir. Ermeni sanat emekçilerinin Anadolu sahnelerinde yer alıp kendilerini kabul ettirmeleri hiç de kolay olmadı. Tiyatro tarihçisi ve araştırmacı Boğos Çalgıcıyan’ın ifadesi ile “Ermeni sanat emekçilerinin pek çoğunun sadece Ermeni ve sanatçı oldukları gerekçesi ile mahkemelerde tanıklıkları kabul edilmedi. Sahneye çıkan Ermeni kadınlar bu iş için pavyon vesikası almak zorunda bırakıldılar”

Bu zorlu koşullardan geçerek Anadolu sahne sanatlarında kendilerine haklı bir yer edinmiş olan Ermeni sanat emekçileri arasında Güllü Agop’un çok özel bir yeri vardır kanımca.

Oyunculuktan daha çok yönetmenliği ve idari görevlerdeki başarısı ile ünlenmiş olan Güllü Agop (Gerçek adı Agop Vartovyan) 1840 yılında Beşiktaş’ta doğdu. Bu semtteki Ermeni ilkokulunu bitirdikten sonra hayata atıldı ve sıvacılık, nakkaşlık gibi işlerde çalıştı.

1961 yılında balık halinde çalışmakta iken tanıştı tiyatro ile. Kendini kabul ettirene kadar gündüzleri değişik işlerde çalıştı akşamları ise sahneye çıktı. Yaptığı işler arasında sıvacılık da vardı. Bu süreçte Beylerbeyi Sarayı’nın inşaatında da görev aldı. Sarayın inşaatı esnasında gösterdiği başarı nedeni ile Sultan Abdülaziz kendisini 500 altın lira ile ödüllendirdi.

Güllü Agop efsanesi bu ödül sonrasında başlar. Burada uzun uzun onun yaşam öyküsünü anlatacak değilim. Yaşamında gerçekleştirdiği işlerden söz edeceğim kısaca.

-Padişahtan aldığı 500 altın lira ile Gedikpaşa’daki eski bir binayı onararak tiyatro salonu haline getirdi.

- Müslüman sanat emekçilerinin de sahneye çıkabilmeleri için çaba sarf etti ve erkek Müslüman sanat emekçilerinin sahneye çıkmalarını sağladı

- Türkçe konuşmakta güçlük çeken Ermeni sanatçılara yönelik diksiyon kursları açarak Türkçe oynanan oyunların kalitesinin gelişmesini sağladı.

- Müslüman kadınların da tiyatro izleyebilmeleri için salonunda onlara yönelik özel bölmeler yaptırdı.

- Batı tiyatrosunun ünlü eserlerinin Türkçe ‘ye kazandırılmasını sağladı.

- Yerli yazarların oyun yazmalarını teşvik etti. Bu konuda da hayli başarılı oldu ve Türk diline pek çok tiyatro eseri kazandırdı.

- Türk Diline kazandırmış olduğu eserlerden Namık Kemal’in yazdığı “Vatan Yahut Silistre” oyununun prömiyeri sonrasında yaşananlar Osmanlı’da önemli bir sivil itaatsizliğe neden oldu. Namık Kemal’in sürgüne gönderilmesi, ikdam gazetesinin kapatılması ile sonuçlanan olaylar tiyatronun yığınlar üzerindeki etkisini göstermek açısından son derece önemlidir. Bu olaylar sonrasında tiyatro izleyicilerinin sayısı büyük artış gösterdi.

- Tiyatronun başarısı Üsküdar ve Galata’da da oyunların sahnelenmesini sağladı yılda yaklaşık 100 kez sahne almaya başladılar

Bu gerçekleştirdikleri ile Darülbedayi’nin (Osmanlı bünyesinde kurulan konservatuar. İstanbul Şehir Tiyatrolarının öncülü) temellerini attı adeta.

1882 de sarayın hizmetine girdi. Devlet memuru oldu. Bu süreçte Müslümanlığı kabul etti ve

Mehmet Yakup adını aldı.

1902 de yaşama veda etti. Yahya Efendi Mezarlığına gömüldü.

İlgisizlikten midir? Yoksa Müslümanlığı kabul etmiş bile olsa bir Ermeni’nin Yahya Efendi gibi önemli bir din aliminin türbesinin yanına gömülmüş olmasının verdiği rahatsızlığın bir ürünü müdür? Bilinmez kayboldu mezarı

2011 yılında Boğos Çalgıcıoğlu bir tesadüf sonucu buldu mezarı. Harabeye dönmüştü aradan geçen 109 yıl içinde.

Öykü burada bitmiyor.

Güllü Agop’un oğlu ünlü bir keman virtüözü idi (Necip Yakup Aşkın) torunu Yücel Aşkın ise bilim insanı oldu.

Prof.Dr. Yücel Aşkın Van 100. Yıl Üniversitesi rektörü oldu 1999 da. Üniversite’nin içe kapalı yapısını değiştirdi. Okuldaki eğitimin kalitesini yükseltecek bir dizi çalışma yapıp okula saygınlık kazandırdı.

Yıl 2003

Yerel basında haberler çıkmaya başladı onun hakkında:

Ermeni tiyatro sanatçısı Güllü Agop’un torunu idi o. Tiyatro emekçisinin mezarı kaybolmuştu ama soyunun izini sürmüşlerdi. Ona itibar kaybettirmeyi amaçlayan bu haberler daha sonra iktidar yanlısı ulusal basında da yer almaya başladı.

Yücel hoca çok net bir tanıt verdi bu haberlere:

Dedemle gurur duyuyorum

O dede ile gurur duyulabilirdi ancak.

Ne var ki siyasi iktidar ile iyi geçinmeyen, yaptıkları ile iktidarı rahatsız eden bir hoca idi o.

Bir bilimsel toplantı için Azerbaycan’da bulunduğu bir anda evine baskın düzenledi polis.

Koleksiyon merakı vardı hocanın

Koleksiyonundaki tüm parçaları aldılar tarihi eser diye.

Tarihi eser kaçakçılığından soruşturma açtılar hakkında

Ülkeye döner dönmez gözaltı. Ardından tutuklama

Koleksiyonundaki tüm eserler kayıtlı idi oysa.

Dikkate almadılar. Tutukladılar. Yargılandı tarihi eser kaçakçılığından. Beraat etti doğal olarak Tutuklanması hukuksuzdu, Evindeki tüm eserlerin kaydı vardı. Bütün bunlar ortaya çıktı duruşma esnasında. Aklandı aklanmasına da bu süreçte yeni ve siyasi iktidar ile uyumlu bir rektör atanmıştı üniversiteye.

Hoca aklandıktan sonra emekli oldu kendi arzusu ile.

İstanbul’a yerleşti daha çalışabilirdi oysa.

Onun tutuklanmasını sağlayan savcı akp den milletvekili oldu daha sonra.

Ben bir benzerlik buldum Ahmet Hoca ile Yücel Hocanın yaşadıkları arasında

Ne dersiniz?

Haksız mıyım?

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 95
2. Fenerbahçe 36 84
3. Samsunspor 36 64
4. Beşiktaş 36 62
5. Başakşehir 36 54
6. Eyüpspor 36 53
7. Trabzonspor 36 51
8. Göztepe 36 50
9. Rizespor 36 49
10. Kasımpaşa 36 47
11. Konyaspor 36 46
12. Alanyaspor 36 45
13. Kayserispor 36 45
14. Gaziantep FK 36 45
15. Antalyaspor 36 44
16. Bodrum FK 36 37
17. Sivasspor 36 35
18. Hatayspor 36 26
19. A.Demirspor 36 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 38 72
2. Gençlerbirliği 38 68
3. Karagümrük 38 66
4. İstanbulspor 38 64
5. Bandırmaspor 38 64
6. Erzurumspor 38 64
7. Boluspor 38 61
8. Iğdır FK 38 58
9. Amed Sportif 38 57
10. Ahlatçı Çorum FK 38 54
11. Ümraniye 38 53
12. Esenler Erokspor 38 52
13. Sakaryaspor 38 51
14. Keçiörengücü 38 51
15. Manisa FK 38 48
16. Pendikspor 38 48
17. Ankaragücü 38 48
18. Şanlıurfaspor 38 40
19. Adanaspor 38 30
20. Yeni Malatyaspor 38 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 38 84
2. Arsenal 38 74
3. M.City 38 71
4. Chelsea 38 69
5. Newcastle 38 66
6. Aston Villa 38 66
7. N. Forest 38 65
8. Brighton 38 61
9. Bournemouth 38 56
10. Brentford 38 56
11. Fulham 38 54
12. C.Palace 38 53
13. Everton 38 48
14. West Ham United 38 43
15. M. United 38 42
16. Wolves 38 42
17. Tottenham 38 38
18. Leicester City 38 25
19. Ipswich Town 38 22
20. Southampton 38 12
Takımlar O P
1. Barcelona 38 88
2. Real Madrid 38 84
3. Atletico Madrid 38 76
4. Athletic Bilbao 38 70
5. Villarreal 38 70
6. Real Betis 38 60
7. Celta Vigo 38 55
8. Rayo Vallecano 38 52
9. Osasuna 38 52
10. Mallorca 38 48
11. Real Sociedad 38 46
12. Valencia 38 46
13. Getafe 38 42
14. Espanyol 38 42
15. Alaves 38 42
16. Girona 38 41
17. Sevilla 38 41
18. Leganes 38 40
19. Las Palmas 38 32
20. Real Valladolid 38 16