05.08.2025, 11:39

Aşırı sıcaklardan ölümler: sırada kimler var? Orman yangınları (2):

Türkiye’de çıkan orman yangınlarını ele aldığımız ilk bölümde bu yangınların nedenleri konusunda esas olarak; “ormanların özelleştirilmesi (orman içi özel yapılaşma)”, “ormansızlaştırma”, “ormanların köylülere kapatılması”, “ormanları inşaat rantına açmak için yapılan sabotajlar” ve “özel elektrik iletim şirketlerinin iletim hatlarında yapması gereken ama yeterince yapmadığı bakımlar” gibi faktörlere vurgu yapıldığına dikkat çektik.

Bu faktörlerin hepsinde haklılık payı ve bu bağlamda siyasal iktidarın da sorumluluğu olduğu çok açık.

Ancak bu değerlendirmeler küresel ısınma faktörünü de gözden kaçırmamalı ki küresel ısınma konusunda iktidarın izlemekte olduğu ranta dayalı doğayı tahrip eden politikaların çok büyük payı var. Ayrıca küresel ısınma ekolojik tahribat biçiminde doğanın sömürülmesine dikkat çekerken, aynı zamanda emekçiler üzerindeki ölümcül etkileriyle emek sömürüsüne de neden oluyor.

Bugünkü yazımız küresel ısınmanın emek üzerindeki tahribatı ve alınması gereken önlemler üzerine. Ama öncelikle, İskenderun’da 40 derece (°C) sıcakta eğitim yaptırıldıkları için su kaybından cinayete kurban edilen iki askerimizi unutmayalım. Bu ve benzerleri bundan böyle açık hava da çalışmak zorunda kalan tarım işçileri, temizlik işçileri ve inşaat işçileri başta olmak üzere işçi sınıfının önemli kısmının da başına gelebilir.

Küresel ısınmada son durum

Küresel ısınmada son durumu geçen bölümden alıntılayarak, bir kez daha hatırlatalım: Bu yılın ocak ayı, kayıtlara geçen en sıcak ocak ayı oldu (sanayileşme öncesi seviyelerin 1,7°C üzerinde). Haziran 2025 ise cehennem sıcaklarının bir fragmanı gibiydi.

Küresel olarak, son 12 aylık dönemde görülen hava sıcaklıklarının (Temmuz 2024- Haziran 2025) yıllık ortalaması; 1991-2020 ortalamasının 0,67°C üzerinde ve sanayi öncesi seviyeyi tanımlamak için kullanılan tahmini 1850-1900 ortalamasının 1,55°C üzerinde seyrediyor. Yani 2015/16 ve 2019/20 dönemlerinde ulaşılan 1991-2020 döneminin 0,46°C üzerindeki önceki en yüksek 12 aylık ortalamalardan çok daha yüksek.

Aşırı sıcaklarda çalışmanın riskleri

Bu riskler çeşitlidir ve daha yüksek sıcaklıklarda giderek daha şiddetli hale gelirler. Araştırmalar, 20 °C’in üzerinde bile iş kazası riskinin arttığını, konsantrasyon bozukluğu ve yorgunluk nedeniyle verimliliğin düştüğünü gösteriyor. Terli avuç içleri gibi önemsiz gibi görünen şeyler, işçilerin kayma veya bir şeyleri düşürme olasılığını artırabiliyor. Ancak sıcaklıklar aşırı hale geldikçe sağlık açısından daha doğrudan riskler görmeye başlıyoruz: sıcak çarpması veya bayılma riskinde artış, kafa karışıklığı ve nihayetinde ciddi organ hasarı ve hatta ölüm riski. Bunlara cilt kanseri tehlikesini de ilave etmek gerekiyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından geçen yıl hazırlanan, “İşyerinde Isı: Güvenlik ve Sağlık Üzerindeki Etkileri” başlıklı rapor (1), dünya genelinde daha fazla emekçinin sıcak stresine maruz kaldığı konusunda bizi uyarıyor.

Söz konusu veriler, daha önce aşırı sıcağa alışık olmayan bölgelerin artan risklerle karşı karşıya kalacağını, zaten sıcak olan iklimlerdeki çalışanların ise daha da tehlikeli koşullarla karşılaşacağını ortaya koyuyor. Genel olarak rapor, en çok Afrika, Arap ülkeleri ile Asya ve Pasifik'teki işçilerin aşırı sıcağa maruz kaldığını gösteriyor. Bu bölgelerde işgücünün sırasıyla yüzde 92,9'u, yüzde 83,6'sı ve yüzde 74,7'si etkileniyor. Bu rakamlar, mevcut en son rakamlara göre (2020) küresel ortalama olan yüzde 71'in üzerindedir. Rapora göre en hızlı değişen çalışma koşulları (Türkiye’nin de aralarında bulunduğu) Avrupa ve Orta Asya'da görülüyor. Bu bölge, 2000 yılından 2020 yılına kadar, aşırı sıcağa maruz kalmada en büyük artışı kaydetti ve etkilenen işçilerin oranı yüzde 17,3 ile küresel ortalama artışın neredeyse iki katına çıktı.

Geçen yıl 4,200 işçi aşırı sıcaklardan hayatını kaybetti

Rapor, 2020 yılında küresel çapta 4.200 işçinin sıcak hava dalgaları nedeniyle hayatını kaybettiğini tahmin ediyor. Toplamda 231 milyon çalışan 2020 yılında sıcak hava dalgalarına maruz kaldı ve bu rakam 2000 yılına göre yüzde 66'lık bir artışa işaret ediyor. Bununla birlikte rapor, küresel olarak her 10 çalışandan 9’unun sıcak hava dalgası dışında aşırı sıcağa maruz kaldığını ve aşırı sıcaktan kaynaklanan her 10 iş kazasından 8’inin sıcak hava dalgaları dışında meydana geldiğini vurguluyor. (2) (Bu durum asıl tehlikenin sıcaklıkların aşırı artmasından ziyade kapitalizmin kendisi olduğunu ortaya koyuyor).

İnşaat işçileri, temizlik işçileri, tarım işçileri ve dış mekânda çalışan güvenlik görevlileri en yüksek riskli gruplar

Açık havada çalışanlar (özellikle inşaat işçileri ve temizlikçiler), aşırı sıcağa en çok maruz kalanlar. 2040 yılına kadar, (Birleşik Krallık’ta-BK) bu işçilerin bir milyondan fazlasının sadece aşırı hava olayları sırasında değil, yaz boyunca 27 °C'nin üzerindeki sıcaklıklarda çalışacak olması muhtemel. Bu durum, önlem alınmadığı takdirde kaçınılmaz olarak, ölümlere yol açacak tehlikeli bir ‘yeni normalin' oluştuğuna işaret ediyor. (3)

TUC raporu ne diyor?

Geçtiğimiz aylarda Birleşik Krallık İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TUC) bu konuda bir rapor hazırlayarak uyarılarda bulundu. Rapora göre:

“Bir işyeri çok sıcak olduğunda, bu sadece konforla ilgili bir sorundan daha fazlası demektir. Eğer sıcaklık çok yükselirse sağlık ve güvenlik sorunu haline gelebilir. İnsanlar çok ısınırsa baş dönmesi, bayılma ve hatta sıcak krampları geçirir, çok sıcak koşullarda vücut ısısı yükselir. Vücut ısısı 39 derecenin üzerine çıkarsa, sıcak çarpması veya bayılma riski vardır. Deliryum (41 derecenin üzerinde) kafa karışıklığı meydana gelebilir. Bu seviyedeki vücut ısısı ölümcül olabilir ve bir işçi iyileşirse, telafisi mümkün olmayan organ hasarlarına maruz kalabilir. Ancak daha düşük sıcaklıklarda bile ısı, konsantrasyon kaybına yol açar ve yorgunluk, çalışanların kendilerini veya başkalarını riske atma olasılığının daha yüksek olduğu anlamına gelir. Konsantrasyon kaybı kaygan, terli avuç içlerinin yanı sıra bazı kişisel rahatsızlıklarda artışa, koruyucu ekipmanların uygunsuz kullanımı veya kullanılmaması korumanın azalmasına neden olabilir. Isı, yüksek tansiyon veya yüksek ateş gibi diğer tıbbi durumları ve hastalıkları da kötüleştirebilir. Kalp üzerindeki yükün artmasının yanı sıra, kalp hastalığı ile etkileşime girmesi veya kalp hastalığını artırması nedeniyle işyerindeki diğer tehlikelerin etkisi ortaya çıkar. En yüksek sıcak stresi riskine sahip olan işçiler 65 yaş ve üzerindeki işçilerdir. Buna ek olarak yüksek sıcaklıklar sperm sayısının azalmasına neden olabilir ve hamilelik sırasında tehlikeli olabilir”. (4)

Kısaca ILO raporunda da vurgulandığı gibi, “aşırı sıcak stresi görünmez ve sessiz bir katildir ve hızla hastalığa, sıcak çarpmasına, ciddi kalp, akciğer ve böbrek sorunlarına ve hatta ölüme neden olabilir”.

Avrupa teyakkuzda

İspanya, İtalya, Fransa, Portekiz gibi ülkelerde hava sıcaklıklarının 40°C'yi aşması ve BK’de 35°C'ye yaklaşması (kayıtlara geçen en sıcak ikinci haziran ayının hemen ardından), kıtanın pek çok yerinde ciddi hava durumu uyarıları yapılmasına ve okulların kapatılması ya da nükleer enerji faaliyetlerinin durdurulması gibi önlemler alınmasına neden oldu.

İspanya’da İklim İzni Zorunluluğu

Örneğin İspanya’da Devlet Meteoroloji Ajansı (AEMET) tarafından yayınlanan kırmızı alarm, yerel makamlar tarafından uygulanan hareket kısıtlamaları veya çalışmaya devam etmeyi güvensiz kılan aşırı koşullar gibi durumlarda işçilere zorunlu izin verilmesi uygulaması getirildi. Bu süre zarfında işçiler ücret haklarını koruyorlar ve izin aldıkları için cezalandırılamıyorlar veya işten çıkarılamıyorlar. Mali sorumluluksa işverene ait. İklim izni vermeyen veya çalışanlarını güvenli olmayan koşullarda çalışmaya zorlayan işverenler, Sosyal Düzende İhlaller ve Yaptırımlar Yasası'nda (LISOS, Kraliyet Kanun Hükmünde Kararnamesi 5/2000) belirtildiği üzere, ihlalin ciddiyetine bağlı olarak 3.000 € ile 30.000 € arasında değişen para cezalarına çarptırılabilir.

Aynı kararname, şirketlerin iklim acil durumları için mesleki risk önleme tedbirlerini, meteorolojik uyarıların çalışanlara derhal iletilmesini ve mümkünse uzaktan çalışma da dahil olmak üzere çalışma programlarında ayarlamalar yapılmasını içeren eylem protokolleri oluşturmalarını zorunlu kılıyor. Bu gerekliliklere uyulmaması, risk seviyesine ve işçi güvenliği üzerindeki etkisine bağlı olarak 40.000 €'ya kadar para cezasına neden olabiliyor. (5)

Birleşik Krallık: 2050 yılında aşırı sıcaklar 27,1 milyon işçiyi ciddi sağlık risklerine maruz bırakabilir

Autonomy Enstitüsü'nde yapılan son araştırma raporu, önümüzdeki on yıllarda BK'de milyonlarca çalışanın tehlikeli çalışma sıcaklıklarına maruz kalacağını gösteriyor.

Bu rapor, iklim krizinin, aşırı sıcakları önümüzdeki yıllarda BK işçileri için nasıl büyüyen bir sorun haline getireceğini özetlerken, işyerlerinin uyarlanmasına ve işçilerin gerekli aciliyet doğrultusunda korunmasına yardımcı olacak bir dizi politika önerisi de sunuyor.

Özetle; “2020'lerin sonunda, BK'deki çalışanların neredeyse üçte ikisinin kendilerini 35 °C'nin üzerindeki sıcaklıklarda, aşırı sıcak hava dalgalarında çalışırken bulabilecekleri tespit edildi. 2050 yılına gelindiğinde, aşırı yaz sıcak dalgaları 27,1 milyon çalışanın tehlikeli sıcaklıklara maruz kalmasına neden olabilir. Diğer yandan, uluslararası alanda, Birleşik Arap Emirlikleri, İspanya ve Kıbrıs gibi diğer birçok devletin azami çalışma sıcaklıkları için yasal yönergeleri bulunuyor. Ayrıca, son zamanlarda yaşanan aşırı hava olayları nedeniyle, Yunanistan ve ABD gibi ülkeler ya geçici maksimum sıcaklık önlemleri aldılar ya da işyerinde aşırı sıcaklığın azaltılması için yeni politikalar hazırladılar. Bu artan risklere rağmen, BK mevzuatı şu anda işyeri için herhangi bir minimum veya maksimum sıcaklık belirtmiyor”. (6)

Nitekim BK’deki tepkiler sonucunda İşçi Partisi harekete geçti. Şu anda iktidarda bulunan bu partinin hazırladığı İstihdam Hakları Yasa Tasarısı Lordlar Kamarasında bulunuyor. Her ne kadar başlangıçta pek çok kişinin beklediği gibi önemli ölçüde sulandırılmış olsa da bu yasa tasarısı bu hükümetten gelen nadir olumlu bir müdahaleyi temsil ediyor. Ancak, sıcaklıklar arttıkça çok sıcak havalarda işçi güvenliğini sağlamaya yönelik hükümlerin düzenlemede yer almaması büyük bir eksiklik: (7)

Türkiye’deki yeni İklim Kanunu aşırı sıcaklar karşısında işçilerle ilgili önlemler getiriyor mu?

Türkiye’de ise temmuz ayında bir kanun çıkarıldı. Resmî Gazete’nin 9 Temmuz 2025 tarihli sayısında yayımlanan İklim Kanununda, toplumu koruyucu bazı önlemleri içermesi beklenirdi. Kömür madencilerinin, termik santral çalışanlarının bozulan sağlıklarını iyileştirmeye yönelik sağlık programları; orman yangınlarına, sel vb. hava olaylarına koşan itfaiyecilerin, orman işçilerinin, afet birimleri emekçilerinin, sıcak ve soğuk hava dalgalarında açık havada, denizde, tarlada, işyerlerinde çalışmak zorunda bırakılan emekçilerin iyi oluşlarını koruyan önlemler alınması gibi.

Oysa İklim Kanunu bu ilkelere göre hazırlanmış ve aşırı sıcaklıklarda çalışan işçileri korumayı içeren bir kanun olmadığı gibi, aşırı ısınmayı azaltan özellikle karbondioksitin atmosferden emilerek uzaklaştırılmasında rolü bulunan yutak alanlar olarak ormanların, denizlerin, bitki örtüsünün, sulak alanların korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi, artırılması için somut politika araçları belirtmiyor, sadece sözel olarak “tedbirler alınır” deniliyor: Dolayısıyla, kanunda salımların atmosferden uzaklaştırılması konusu da boşlukta bırakılıyor. Kaldı ki İklim Kanunuyla aynı zamanda TBMM gündeminde olan “95 sayılı torba kanun” zeytinlikleri madenciliğe açıyor, ormanlarda, özel çevre koruma bölgeleri, sulak alanlar ve öteki korunan alanlarda madenciliği daha da kolaylaştıran düzenlemeler getiriyor. (8)

Küresel ısınmadaki artış yeni emek koruyucu önlemleri zorunlu kılıyor

Bu çerçevede TUC, maksimum sıcaklığın 30°C (yorucu işler yapanlar için 27°C) olması çağrısında bulunuyor. Ancak bu mutlak bir azami değer olarak düşünülüyor. İşverenler, sıcaklık 24°C'nin üzerine çıkarsa ve çalışanlar kendilerini rahatsız hissederse, bu azami sınırın aşağıya çekilmesi gerektiği belirtiliyor.

Kapalı mekânlarda makul bir sıcaklık sağlamak çok zor değildir. Çoğu zaman basitçe insanları doğrudan güneş ışığından uzaklaştırmak veya işçilerin bir pencere açmalarına izin vermek ya da sağlıklı klimalı ortamlarda çalışmalarını sağlamak gibi önlemler alınabilir. Ancak, her ne kadar işçi ve işyeri sağlığı ile ilgili yönetmelikleri sadece kapalı işyerleri için geçerli olsa da bu durum, işverenlerin dışarıda çalışan işçilere karşı bir yükümlülüğü olmadığı anlamına gelmez. Örneğin inşaat işçileri, tarım işçileri, turizm işçileri, belediye temizlik işçileri ve sıcak kabinlerde çalışan şoförler konusunda işverenlerin, işçilerin sağlık ve güvenliklerini korumak için genel bir görevleri vardır. İşverenler, işçiler için sağlık riski içermeyen, güvenli bir çalışma ortamı sağlamalıdırlar.

TUC’ye göre, işverenlerin işyerleri serin tutmak için atabileceği sekiz adım söz konusudur:

1. Güneşten korunma: Uzun süre güneşe maruz kalmak açık havada çalışanlar için tehlikelidir, bu nedenle işverenler ücretsiz güneş kremi sağlamalıdır.

2. Esnek çalışmaya izin vermek: Personele daha erken gelme veya daha geç kalma şansı vermek, onların yoğun saatlerde işe gidip gelmenin boğucu ve rahatsız edici koşullarından kaçınmalarını sağlayacaktır. Patronlar ayrıca sıcak havalarda personelin evden çalışmasına olanak sağlamayı da düşünmelidir.

3. İşyeri binalarını serin tutmak: Pencereleri açmak, vantilatör kullanmak, personeli pencerelerden veya ısı kaynaklarından uzaklaştırmak gibi basit adımlar atılarak işyerleri daha serin ve daha katlanılabilir tutulmalıdır.

4. İşyerlerini iklime dayanıklı hale getirmek: Havalandırma, hava soğutma ve enerji verimliliği önlemleri alarak binalar giderek artan sıcak havaya hazırlıklı hale getirilmelidir.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 15 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9