10.08.2025, 12:47

ODTÜ Grevinin Düşündürdükleri

1980 öncesinde bir mülkiye öğrencisi olarak, sadece devrimci ODTÜ öğrencilerinin protesto eylemlerine destek olmak için gittiğim ODTÜ’ye bu sefer, devrimci bir sınıfın, işçi sınıfının bir parçası ODTÜ işçilerinin haklı ve tamamen yasal grevlerini desteklemek için gittim.

Okul tatil olsa da temsili sayıda öğrenci de grevci abilerini ve ablalarını desteklemek için oradaydı. Grevi örgütleyen yetkili sendika TÜRK-İŞ’e bağlı TEZ-KOOP-İŞ Sendikası, başta Gn. Başkan Haydar Özdemiroğlu ve diğer merkez yöneticileri ve Ankara şubelerinin yöneticileri olmak üzere tam kadro oradaydı. Onurlu basının temsilcileri ve bazı muhalefet partilerinin sözcüleri de destek için grev alanına geldiler. Coşkulu halaylarla, türkülerle, sloganlarla grev devam etti.

İşçiler arasındaki rekabet zararlıdır

Bilindiği gibi, işçi sendikalarının tarihsel olarak ortaya çıkışları iki ihtiyacı karşılamak için gerçekleşmiştir: Emek sömürüsünü azaltmak, ücret ve diğer sosyal haklarını genişletmek ve (en az onlar kadar önemli) patronların işçileri bölmelerine ve birbirlerine karşı kullanmalarına engel olmak.

Bu ikinci husus son derece önemli çünkü günümüzde siyasal iktidarın bürokratları, tıpkı GSB ve diğer başka kamu işyerlerinde yaptıkları gibi, işçileri bölüp-parçalayıp-yönetme siyasetini sürdürüyor. Nitekim her türden destekle büyütülen ve TEZ-KOOP-İŞ’i zayıflatmak ve işçiyi işveren karşısında güçsüz bırakmak için aynı konfederasyona üye bir sendikanın bindirilmiş kıtaları, bir süredir kamu işyerlerinde yaptığı saldırıları sürdürüyor. Bunu da bu siyasal iktidar ayakta kaldığı sürece sürdürecekler gibi görünüyor.

Oysa sendikalar sadece emek sömürüsünü azaltmak ve işçilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için değil, aynı zamanda işçileri bir arada tutmak için de kurulan örgütlerdir. Bu onların tarihsel misyonlarıdır. Grevler ise bu rekabeti kırmaya ve ortak bir düşmana karşı ortak bir kimlik oluşturmaya yardımcı olan eylemlerdir. Bu yüzden de her iki sendikaya üye işçilerin vereceği tepki, “işçilerin birliğini savunmak” hedefli olmalıdır.

KÇP imzalandı, bu grev de neyin nesi?

İkinci önemli konu işçilerin KÇP imzalanmış olmasına rağmen neden greve gittikleri konusu. Bu önemli çünkü kamuoyunda özellikle de sendikalar aleyhine yayılan dezenformasyon sonucunda işçilerin aslında çok kazandıkları ama gözleri bir türlü doymadığı için greve gittikleri yönünde.

Peşinen söylemekte fayda var: İşçiler greve gitmeyi genelde istemezler. Çünkü grev belirsizliklerle doludur, başarı kesin değildir, başarılı olunsa bile sonrasında işten atılma ve sürgün edilme ve tacize uğrama riski yüksektir.

O halde sabah 8.30’da Ankara’da 30 derecelik sıcakta grevi başlatmanın nedeni nedir? Çünkü işçilerin başka çaresi kalmadı. Son silah olarak grev silahını çektiler. Nasıl mı, şöyle:

27 Şubat’ta başlayan müzakere süreci büyük bir ciddiyetsizlikle sürdürüldü ve Kamu Çerçeve Protokolü süreci 2 Ağustos 2025 Cumartesi günü tamamlanabildi. İmzalanan protokol ise başlangıçta Konfederasyonlar tarafından sunulan teklifin oldukça aşağısında kaldı.

Görünürde yüzde 24, gerçekte yüzde 6 zam!

Kısaca, Aralık 2024’te 100 birim ücret alan bir işçinin ilk altı aylık dönem için aldığı yüzde 24’lük zam, enflasyon karşısında neredeyse tamamen eridi. 124 birimlik ücretin Haziran 2025’teki gerçek değeri 106,28 birim oldu. Bir başka deyişle, işçinin aldığı yüzde 24’lük zam, gerçekte yüzde 6,28’lik reel artışla sınırlı kaldı.

Bu durum, 600 bini aşkın kamu işçisinin yedi ay boyunca gerçekte yüzde 6’lık bir ücret artış oranı için bekletildiğini; ayrıca imzalanan KÇP’ nin, işçi tarafının mali olmayan pek çok talebine sırt çevirdiğini gösteriyor.

TEZ-KOOP--İŞ ne istiyor?

Sendika ile ODTÜ işvereni arasında yapılan sözleşmenin süresi 31 Mart'ta sona eriyor. Sözleşmenin yürürlük süresi 1 Ocak’a çekilmek isteniyor. Sözleşmede 6 ay süreli ücretsiz refakat izni var ama ücretli refakat izni yok. 10 güne kadar ücretli refakat izni talep ediliyor. Tutuklu ve hükümlü işçilerin, bu durumlarının devam etmesi halinde, ihbar sürelerinin sonunda iş akitlerine son veriliyor. Bu sürenin 6 aya kadar uzatılması talep ediliyor.

Yukarıdaki talepler ODTÜ işvereni tarafından kabul edildi ancak aşağıdakiler konusunda işveren hala ayak diretiyor:

İlki, birinci yıl ikinci altı ay ücret zammı hükümetin söz verdiği şekilde yüzde 16 olarak uygulansın.

İkincisi, protokolde imza altına alınan yüzde 3 ve yüzde 7 oranındaki primlerin kime ve nasıl verileceği net değil. Sendika ise tüm işçilere yüzde 7 oranında risk priminin sözleşmelerdeki mevcut oranlara ilave olarak verilmesini istiyor.

Üçüncüsü, işyerinde esnek çalışma uygulamasına son verilsin. Cumartesi akdi, pazar günü ise resmî tatil günü olarak sözleşmeye yazılsın.

Son olarak, kimlik kartı yenilenmeyen güvenlik görevlilerinin iş akdi feshedilmesin. Bu işçiler işyerinde başka işlerde değerlendirilsinler.

Sonuç olarak

Sıralanan bu gerekçelerden dolayı ODTÜ grevi sadece yasal değil, aynı zamanda haklı bir grevdir ve talep edilen dört düzenleme kabul edilene kadar sürdürülmelidir.

Ayrıca ODTÜ grevi herhangi bir grev değildir. Ülkedeki otoriter korporatist yapılanmaya bir tepkidir. Dolayısıyla da bu grevin özünde özgürce toplu iş sözleşmesi yapma hakkı talebi vardır. Ayrıca bu grevin mali ya da diğer sözleşmeye bağlı konular dışında çok önemli boyutları söz konusudur:

-Grevler, işçi sınıfının dünyayı değiştirme gücüne sahip olduğunu anlaması için önemli bir ilk adımdır. İşçilere kapitalizmin doğası ve kendi kolektif güçleri hakkında bir şeyler gösterirler.

-Grevler işçilerin günlük sömürü rutinini kırmalarını sağlar. Eğer işçiler basitçe konumlarını kabul eder ve asla karşı koymazlarsa, sefalet düzeyine çekilirler. Oysa grev süreci işçilere kolektif güçlerini hissettirir.

Grev işçilerin kendilerine olan güvenlerini artırır. Birçok grevci aynı zamanda kime güvenecekleri, nasıl bir etki yaratacakları, sendika liderlerinin rolü, tabanı örgütleme ihtiyacı, devletin rolü gibi daha geniş sorularla karşı karşıya kaldıklarını fark eder.

Düşünceler en çok sıcak mücadele içinde değişir. İnsanlar kendi koşullarını değiştirmeye çalıştıkça, deneyimleri toplumdaki egemen fikirlerin çoğuna meydan okuyabilir. Bu yüzden de grevler ırkçılık, cinsiyetçilik, mezhepçilik ve homofobi gibi aşırı sağcı düşüncelerin yumuşamasına katkıda bulunabilir.

Son olarak grevler aynı zamanda daha geniş mücadelelere dönüşme yeteneğine de sahiptir. Çünkü işçiler grevlerden her grevin içinde politik bir mücadele olduğunu öğrenirler.

Anahtar sözcükler: Grev, Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP), Korporasyon, ODTÜ, TEZ-KOOP-İŞ Sendikası

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Trabzonspor 16 35
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 15 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sivasspor 17 21
13. Van Spor FK 17 21
14. İstanbulspor 17 21
15. Manisa FK 17 19
16. Sakaryaspor 16 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 16 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 15 17
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9