banner100

15.06.2022, 09:47

15-16 Haziran Direnişi: Unuttuk Mu?

Hani Cahit Sıtkı'nın o dizleri gibi mi olduk ne?

"Zamanla nasıl değişiyor insan!/ Hangi resmime baksam ben değilim" evet aynen öyle, bir de "Yalandır kaygısız olduğum yalan" evet doğrudur, "Bu güler yüzlü adam ben değilim", o da doğru.

Takvim yaprakları 1970'leri gösterirken daha çocukmuşuz. Ne bugünkü gibi işine geleni gösteren basın yayın kuruluşları ve organları var, ne de bu günkü gibi duyarsız insanlar.

Zamanla okuyunca 1970'li yılları, "15-16 Haziran" diye bir şanlı emekçi tarihi çıkıyor ama, bugünün emekçisinin neredeyse haberi yok. Bu günün emekçisinin çoğuna yabancı. Ne acı!..

Oysa sınıf bilinci olan emekçiler için, üzerinden 52 yıl geçse bile Türkiye İşçi Sınıfının en şanlı mücadele günlerinden biridir bu günler.

O yıllar dünyada olduğu gibi ülkemizde de özgürlük ve demokrasi rüzgarları esmeye başlamış, her ne kadar şekline ve idamlarına karşı dursam, katılmasam da, "27 Mayıs 1960 İhtilali" bu ülke tarihine en özgürlükçü Anayasayı armağan etmiştir.

Bu sayede, işçi hakları diye bir kavram ve bilinç toplumda ve emekçi kesimde karşılık bulmuştur.

Bu süreç, sermaye ve sermaye hükümetlerine korku salarken, emek ve demokrasi mücadelesi yürüten işçilere ve emekçilere ise kararlılık ve mücadele bilinci aşılamıştır.

Bu günden konuya ve olaya bakınca, ben neler yazıyorum ya diyorum ama yine de iki kişi okur diye de saf saf yazıyorum. Hem de "yine bu yaz güneyden" yeni gelmişken.

Neyse, o kısmını "es geçeyim"!.. Emekçiler duyarlı, aydınlar bilinçliymiş gibi davranayım. Dünyanın dört bir yanından toplanan insanların "mülteci, sığınmacı, ilticacı"ymış gibi sandırılarak, en yetkililerin dillerinden düşürmedikleri emek sömürüsünü görmezlikten gelerek, işsizliğin sebebini de "iş beğenmiyorlar"a bağlayarak işin içinden sıyrılalım da, moralimiz bozulmasın.

Bunları yazarken hem için acıyor, hem de gülümsüyorum. Düşünün, o günler, çalışma yaşamının ölüm, sömürü ve kölelik kokan uygulamalarına karşı, sınıf bilinci ile sesini duyurmaya çalışan, insanca çalışmak ve yaşamak isteyen işçiler, emekçilerin devlet güdümündeki "sermaye sendikacılığı"na karşı, işyerlerinde başlayan örgütlenmeler ile işçi direnişleri ve grevler çığ gibi büyüyerek, yurda yayılmaya başlayınca, henüz bu günkü kadar bilinçli ve örgütlü olmayan burjuvazi buna engel olup, "bir başka çözüm yolu" bulmak için çok geç kalmıştı.

Takvim yaprakları 1967'leri gösterirken, "işçi sınıfı bilinci" ile Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK) kuruluyordu.

Dönemin Hükümeti, sermayenin baskısı ile harekete geçiyor ve "çalışma yaşamını ve temel sendikal hakları" düzenleyen "274 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası" ve "275 sayılı Sendikalar Yasası"nda değişiklik yaparak;

Emekçilere, 1960 Anayasası ile sağlanan hak arama ve sınıfsal mücadele etme yasal hakları 11 Haziranda 1970’de yürürlüğe giren yasa ile ortadan kaldırılmak istiyordu.

DİSK’i de kapatmayı hedefleyen, “üçte birlik” olarak da bilinen bu antidemokratik yasa, CHP ve Türkiye İşçi Partisi'nin Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruları ile 9 Şubat 1972'de iptal ediliyor.

Geniş ve güçlü bir örgütlenme yanında, işçi ve emekçi kesimde de büyük sempati toplamaya başlayan DİSK, işyerleri ve hükümet nezdinde görüşmelere başlasa da bir sonuç çıkmayınca;

İstanbul'daki bütün işyeri temsilcileri ve yöneticileri ile 14 Haziran 1970’te, Merter'deki Lastik-İş binasında toplanarak eylem kararı alır.

Bu karar her ne kadar İstanbul'da alınsa da, 15-16 Haziran’da bir çok kentte işçiler, işyerlerinde şalterleri indirerek, işyerlerini, fabrikaları boşaltarak gün boyunca sokaklarda hükümeti protesto eylemleri yaparak, DİSK'in yanında olduklarını duyurmuşlardır.

Ülke tarihinde başta İstanbul olmak üzere, 200'e yakın fabrika ve işyerinde, yaklaşık 150 bin işçi iş bırakmış, sokakta da sendikal örgütlerine sahip çıkmak için protesto gösterilerine başlamışlardır.

Başka Sendikalarda örgütlü (TÜRK-İŞ 1952 yılında kuruldu) işçilerin, DİSK'e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler ile buluşmasını engellemek için fabrikaların kapıları kilitlense de, işçiler gün boyu fabrikalarında üretimi durdurmuşlardır.

İstanbul’da vapur seferleri iptal ediliyor, Galata Köprüsü kaldırılıp trafiğe kapatılıyor; Askeri birlikler merkezi yerlerde işçilerin yürüyüşünü engellemek için konuşlandırılıp, tanklar ve zırhlı araçlar ile barikatlar kuruluyordu.

Yaşanan olaylarda Yaşar Yıldırım- Mutlu Akü, Mustafa Bayram-Vinleks, Mehmet Gıdak-Cevizli Tekel Fabrikası işçisi ile semt esnafı Doğukan Dere ve Polis memuru Yusuf Kahraman da yaşamlarını yitiriyorlardı.

Hani çağlar iyiden ve güzelden yana gelişirdi. 1970'li yıllar 20. yy. Günümüz ise, 2000'li yılların ilk çeyreği, yani 21.yy. 20. yy da sınıf bilinci olan işçi ve emekçiden, 21. yy'da kendini "cep telefonu" taşıdığı için varsıl, her şeye sahip mutlu sanan, sandırılan "çalışanlara" evrilmiş de, haberimiz yokmuş gibi.

Bilmem ki!..

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14