22.07.2024, 11:56

İşçiler verimli çalışıyor ama reel ücretleri artmıyor, azalıyor!

İktisatta işgücü verimliliğindeki artış, “çalışılan saat başına daha fazla hâsıla üretmek ya da aynı hasılayı daha az çalışma saatiyle üretmek” olarak tanımlanıyor.

Teknolojik yenilikler, eğitim ve sıkı çalıştırmaya dönük mevzuat ve uygulamalar işgücü verimliliğini artırıyor.

Verimlilik artışı mutlaka ücret artışını sağlamıyor!

Diğer yandan işçilerin verimliliğinin artması demek patronların kârlarının da artması demek iken, bu durum mutlaka işçi ücretlerinin de artacağı anlamına gelmiyor.

Normal koşullarda, işçilerin sınıf ve sendika bilincine sahip olduğu, sendikaların birlik halinde, örgütlü, bilinçli ve güçlü olduğu ülkelerde işçiler verimliliklerindeki bu artıştan paylarını daha yüksek ücretler biçiminde alırlar.

Ancak Türkiye’de tam tersine bir gelişme var: İşçilerin verimlilikleri artarken reel ücretleri düşüyor.

Patronlar kâr, devlet vergi peşinde

İşçi ücretlerinin düşüklüğünün bir nedeni kuşkusuz işçilere verilen ücretlerin (ödenmiş emek) çok düşük olması ve diğer bir nedeni yüksek enflasyon. Bu durum aslında kapitalist sistemin işleyiş biçiminin bir sonucu.

Yani işçiler, üretim sırasında yarattıkları değerin önemli bir kısmına patronlar kâr; devlet ise vergiler ve bir tür vergiye dönüşen yüksek enflasyonla el koyduğu için, sahip çıkamadıklarından giderek yoksullaşıyorlar. Gelir dağılımı da giderek daha da bozuluyor.

Türkiye OECD ortalamasına çok yakın

Aşağıdaki tabloda OECD’nin çalışılan saat başı üretilen hâsıla miktarı biçimindeki işgücü verimliliğine ilişkin son istatistiklerine (2022) yer veriliyor. (1)

Buna göre, en yüksek işgücü verimliliğine sahip 5 ülke sırasıyla: İrlanda, Norveç, Lüksemburg, Danimarka ve İsviçre iken, en düşük verimliliğe sahip 5 ülke sırasıyla: Kolombiya, Meksika, Kosta Rika, Şili ve Yunanistan.

Türkiye ise OECD ortalamasının hemen altında yer alıyor. Yani ülkedeki işgücü verimliliği çok da kötü değil, aslında OECD’nin birçok ülkesinden daha yüksek durumda.

Buna rağmen, asgari ücretlilerin toplam ücretliler içindeki oranının yüzde 40’ı aştığı Türkiye işçi sınıfı nasıl OECD’nin en düşük 5’nci asgari ücretini alıyor? Bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının dahi altında ücretler karşılığında çalışmaya razı oluyor?

Bilinçlenmenin önündeki engeller!

Bunda sermaye yanlısı sağcı otoriter rejimin ve bu rejim altında işçilerin örgütlenme ve eylem hak ve özgürlüklerinin yok edilmesinin ve yüksek orandaki işsizliğin olduğu kadar, işçi sınıfının bilinçlenmesini önleyen; korku, patronlara biat etmeyi öğütleyen ideolojiler ve inançların etkili olduğu ileri sürülebilir.

Bu tespitler doğru ancak bunlardan biri diğerlerine göre daha önemli ve acilen üzerine gidilmesi gerekiyor.

Sonuç

Kısaca söylersek, sadece işgücü verimliliğinin yüksek olması reel ücret düzeyinin otomatik olarak yükselmesini sağlayamıyor. Yükselen reel ücretlerse korunamıyor. Reel ücret artışlarını sağlayan asıl faktör işçi sınıfının örgütlülüğü ve ekonomik ve demokratik hakları için mücadele gücü ve kararlılığıdır.

Türkiye işçi sınıfının ihtiyacı olan tam da budur aslında: Örgütlü ve birlikte mücadele. Yüksek enflasyon gerçeğini, TÜİK’in enflasyonu düşük göstermek için yaptığı manipülasyonları iktidarın yüzüne vurmak, onları halka şikâyet etmek ücret artışı sağlamak ya da yaşanabilir bir ücret düzeyine sahip olmak için yeterli olmuyor, olmayacak.

Bu tespit “bu eylemler yapılmasın” anlamına gelmiyor. Söylenen şey, sendikaların ve emekten yana olan hareket ve siyasal partilerin mücadelesinin bu eylemlerle sınırlı kalmamasıdır.

Asıl olarak da, daha örgütlü olmak, işçi sınıfının birliğini sağlamak ve toplumun diğer ezilen kesimlerini de yanımıza alarak ve üretimden gelen gücümüzü de gerektiğinde kullanarak, kararlı bir ekonomik ve demokratik mücadele yürütmemiz gerekiyor.

Anahtar sözcükler: Enflasyon, Emek sömürüsü, İşgücü verimliliği, Kâr, Reel ücret, Vergi.

Dip notlar:

(1) https://www1.compareyourcountry.org/snaps/compendium-productivity-indicators-2024/en/6165/LatestYear (20 Temmuz 2024).

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 15 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9